2020 yılı, en yıkıcı yıllardan biri olarak tarihe geçecek. COVID-19 (Koronavirüs) salgını nedeniyle yüz binlerce kişi öldü ve milyonlarca kişi hastaneye kaldırıldı. Sonuç olarak, COVID-19 pek çok kişinin hayatını değiştirdi.
Geçen Mart'a dönüp baktığımızda, bunun zor olacağını öngörebiliyorduk. Ama ne kadar zor olacağını bilmiyorduk ve COVID-19'un yarattığı kısıtlamaların bu kadar uzun süreceğinden kesinlikle habersizdik.
Dünyanın neresinde olursa olun, süreç boyunca yüzleşmek zorunda kaldığımız sosyal izolasyonun çok boyutlu etkileri birçoğumuz için psikolojik olarak zorlayıcı oldu. COVID-19 ile aylarca yaşadıktan sonra birçok insanın yorulduğunu, tükendiğini ve gittikçe daha da asabileşmeye başladığını hepimiz gözlemliyoruz.
Yani, pandemi süreci ruh sağlığımızı etkiliyor. Peki, bu etki yaygın olarak nasıl gerçekleşiyor?
Çoğu insan kendisinin, ailesinin ya da arkadaşlarının bu süreçte hastalanmasından korkuyor ve kaçınılmaz olarak kaygı duyuyor. Uzun süreli devam eden korku; iştahı etkileyen, uyku sorunlarına neden olan ve günlük yaşamla başa çıkma becerisini önemli ölçüde kısıtlayabilen anksiyete bozukluğuna yola açabilir.
Korku, yiyecek istifleme gibi davranışları beslediği için başka stres kaynaklarına da yol açar. Belki siz istifleme ihtiyacı duymuyor olabilirsiniz, ancak markette ihtiyacınız olan temel eşyaları bulamayarak yaşadığınız hayal kırıklığı da azımsanacak bir etki değildir.
Evde kalmak, sizi fiziksel açıdan sağlıklı kılabilir ancak ruh sağlığınız için işleri zorlaştırır. Sosyal izolasyon, sizi arkadaşlarınızın ve ailenizin desteğinden ayırabilir ki bu inanılmaz derecede zor ve iç karartıcıdır. Evde ailenizle birlikte olsanız bile dışarı çıkamamak; yalnızlığı, üzüntüyü ve endişeyi tetikleyebilir. Ayrıca, günler boyunca bütün zamanınızı ailenizle geçirmenin stresli olduğunu ve onları ne kadar severseniz sevin zorluklar yarattığını da görebilirsiniz.
1. Haberleri Sınırlandırın: Tabii ki dış dünyada ne olduğunu bilmelisiniz, ancak COVID-19 ile alakalı haberleri takip etmek için çok fazla zaman harcamamalısınız. Bu durum stresi, kaygıyı ve depresyonu arttırır.
2. Fiziksel Olarak Aktif Kalın: Fiziksel egzersizler; stresi azaltmak, bedeninizin sağlığını ve psikolojinizi korumak için önemlidir. Evde dans edebilirsiniz, yoga yapabilirsiniz ya da mümkünse sosyal mesafe kuralları çerçevesinde bir yürüyüşe çıkabilirsiniz.
3. Teknolojiyi Sosyalleşmek İçin Kullanın: Video konferansı sadece işinizde kullanmak zorunda değilsiniz. Aileniz ve arkadaşlarınızla iletişim kurmak ve onlarla zaman geçirmek için de teknolojiyi kullanabilirsiniz. Video konferanslar yoluyla uzaktan da olsa arkadaşlarınız ve ailenizle yemek yiyebilir ya da bir parti düzenleyebilirsiniz.
4. Günlük Rutin Oluşturun: Günlük bir rutininizin olması hayatınızın normal düzeninde devam ettiği hissini yaratır. Bu normallik hissi, stresinizi ve duygusal durumunuzu dengeler.
5. Yardım İstemekten Çekinmeyin: Kaygılarınız, baş edemediğiniz bir düzeye ulaştıysa ve kederiniz sizin için çözülemez bir hal aldıysa bir uzmandan yardım almalısınız. Şayet uzman tarafından bir tedavi planı oluşturulmuşsa, bu programa uymaya özen göstermelisiniz.
Bu kriz döneminde karşılaştığınız psikolojik sorunları anlıyoruz. Psikolojik desteğe ihtiyacınız veya ruh sağlığı hakkında sorularınız varsa, yardım etmek için buradayız.
Mobil uygulamamız ya da www.banasoor.com web sitesi aracılığıyla BanaSoor uzmanlarını inceleyebilir, ilgilendiğiniz konuda hizmet veren uzmanlarımızla görüntülü görüşmenizi kolayca planlayabilirsiniz.