Artık süregelen iş yapış biçimlerinin, iş gücü ve zaman terimlerinin dönüştüğü bir çağdayız. Bilgi toplumu çağı olarak nitelendirilen bu çağda bilgi iletişim teknolojilerinin yön verdiği bir toplum yapısına evrilmekteyiz.
Dijitalleşmenin hayatlarımıza girmesiyle birlikte daha 10 sene öncesine kadar çok da duymadığımız online eğitim, online dersler, dijital eğitim, online danışmanlık gibi kavramlar hayatımızın merkezinde yer almaya başladı.
Özellikle dijital anlamda değişiklik gösteren gelişmeler ve bu gelişmelerin doğal sonucu olarak hayatımıza güçlü bir şekilde bir kavram yerleşti; hız. Zaman ve maliyet avantajı demek olan hız, tabii ki herkesin işine geldi.
Hem kitlesel hem de kişisel olarak dönüşümden etkilenmemek, çok düşük oranlarda ve çok dar bir etki alanında kendini gösteriyor. Hâl böyleyken özellikle şehir insanı için ayak uydurulması gereken pek çok konu gün yüzüne çıkıyor. Kişisel gelişim kavramı da zaten bu süreçte yaygınlaşmaya başladı.
En basitinden bir örnek vermek gerekirse eğer akıllı telefon teknolojisine direniyorsanız muhtemelen birçok iş yerine girme hayaliniz suya düşer. Çünkü uygulama üzerinden giriş-çıkış okutma, turnikelerden geçme, asansör kullanma gibi aksiyonlar için akıllı telefon ve internet hizmetlerinden faydalanmanız gerekiyor.
Değişim ve dönüşüme sırt çevirince iş anlamında daha ilk adımı atma noktasında bile takılıyorken ileriki adımları atabilme olasılığı oldukça düşüyor. Bu nedenle hayatımızın diğer alanlarında olduğu gibi iş ve kariyer alanında da dijital entegrasyona sırt çevirmemek gerekiyor.
Hep güncel kalmayı ister misiniz? İstemeseniz de kalacaksınız. Dijital dünya sizi güncel olmaya iter. Hem işinizde duyulan ihtiyaçlar hem de edinmeniz gereken yetiler sebebiyle yeniyi kolayca takip edebilirsiniz.
Söz gelimi Serdar Kuzuloğlu’nun alanınızla ilgili verdiği bir eğitimi fiziki olarak alma şansınız olmayabilir. Fakat onun verdiği bir online eğitim ya da webinar sayesinde zaman, mekân, maliyet dezavantajlarının hepsi ortadan kalkabilir; siz de güncel olana önünüzdeki ekranla yelken açabilirsiniz.
Sadece bununla sınırlı değil tabii ki. Belli bir tarihi beklemeden ücretsiz online eğitimler, online dersler, kişisel gelişim kursları aracılığıyla online sertifikalar da edinebilirsiniz.
Bir iş modeli veya ürün fikriniz var. Üstelik sanayide, torna tezgâhında yaptırılamayacak da bir şey bu. Ortaya bir çıktı koyabilmek için farklı bileşenler gerekiyor. Örneğin; bir mobil uygulama, pazarlama stratejisi, dijital iletişim ve sosyal medya yönetimi… Bu ve dahası dijital araçlar aracılığıyla hem hizmet veren hem de hizmet alan bir konumda olmanızı gerektiriyor. Yani dijital dünya, ürün ve hizmetinizi sunmanız için bir araç, aynı zamanda alacağınız hizmeti kolaylaştıran bir çözüm.
Tüm bunların getirisi olarak zihni ve ufku açık, meraklı, araştırmacı olmanız kaçınılmaz. Kaçınsanız da daha önce de bahsettiğimiz dijital dünyada buna itilirsiniz. İtildiğiniz bu dünyada kişisel markanızı geliştirir, mentor olma yolunda ilerler, yeni olana adapte olur, esnek yaklaşımlar sergiler, tutkularınızı yaşatır, yaratıcılığınızı besler, rekabette öne geçer ve profesyonel bağlarınızı geliştirirsiniz.
Samsung, TÜSİAD, Deloitte Türkiye ve GfK iş birliğiyle gerçekleştirilen “Türkiye’deki Dijital Değişime CEO Bakışı”* araştırmasında iş dünyasına yön veren liderlerin dijital dönüşüme dair bazı cümleleriyle yazımızı sonlandıralım.
• "Kaçınılmaz ve pozisyonlanmamızı doğru yapmamız gereken bir alan." Pelin Akın, Yönetim Kurulu Üyesi, Akfen Holding AŞ
• "Dijital değiş ya da yok ol." Osman Okyay, Başkan, Kale Grubu Şirketleri
• "Var olmak ve sürdürülebilir büyüme için dijital değişim kaçınılmazdır." Ahmet Dördüncü, CEO, Akkök Holding AŞ
• "Dijital değişim ve gelişim kaçınılmaz. Hangi sektör olursa olsun işi en verimli yapabilmenin yolu dijital değişimin sağlanmasından geçiyor." Burak Başarır, İcra Kurulu Başkanı, Coca-Cola İçecek AŞ
• "Dijital değişim: Oyunun kuralları değişti; adapte ol ya da yok ol." Dr. Deran Taşkıran, Genel Müdür, Boyner Büyük Mağazacılık A.Ş.